Afetlere karşı ne kadar hazırız – Afet Yönetimi

Bütün dünyada 1 numaralı öneme sahip afetler ve afet yönetimi konusunu tartışırken herkesin ilk sorduğu soru şu olacaktır. Afetlere karşı ne kadar hazırız?

Ülkemizde bu konuyu ön plana çıkarmak ve farkındalığı arttırmak için İnşaat Mühendisleri Odası Gebze Temsilciliğinin düzenlemiş olduğu Afet Yönetimi konulu seminerine İnşaat Ofis olarak katıldık.

Konuşmacı olarak İTÜ Türk meteoroloji ve Afet Yönetimi Profesörü Prof. Dr. Mikdat Kadıoğlu son derece ciddi bir konuyu, dinleyicilerine nasıl ilgi çekici hale getirilerek anlatabildiğine de şahit olduk. Hocamızın önemle dikkat çektiği konu afetlere karşı Risk Yönetimi konusuydu. Ülkemizde ise her ne kadar hayati önem taşısa da maalesef Kriz Yönetimi üzerinde daha çok durulmasının, bizi afetlere yeteri kadar hazırlamadığını görmüş olduk.

afetlere karşı çök kapan tutun

Risk Yönetimi nedir ve afetlere karşı etkisi nasıldır

Aslında insanları afetlere karşı hazırlayan asıl etken risk yönetimidir. Risk yönetimi afetlerden önce yapılan hazırlıklardır.

Şimdi düşünelim:

Kaç kişinin evinde duman dedektörü var? Ya da yangın tüpü?

Kaç kişinin ilk yardım çantası var? Ya da kaç kişi ilk yardım eğitimi aldı?

Daha yangına bile tam olarak hazır değilken bir depreme nasıl hazırlıklı olabiliriz? Yan odada başlayan bir yangına 3 dakika içerisinde müdahale etmezsek eğer artık durdurulamaz olduğunu biliyor muydunuz?

Canlı yayında bir oyun gösterimi yapan bu Japon vatandaşın anlık hatalarından kaynaklanan ve bilinçsiz bir davranışla evini nasıl yaktığını izleyelim.

Evet arkadaşa belki içten içe kızıyor ya da gülüyor olabiliriz ama biz böyle bir duruma ne kadar hazırlıklıyız onu da düşünmemiz lazım.

Risk yönetiminin kademeleri olarak zarar azaltma, hazırlık, tahmin ve erken uyarı maddeleri sıralanabilir.

İnşaat mühendisleri olarak gerek yönetmeliklerle gerekse mesleki etik anlayışımızla gereken özeni gösteriyoruz. Ancak, yeterli değil.

Örnek olarak tabii ki depremle birlikte yaşamayı öğrenmiş olan Japonya üzerinden verelim. Evini yakan arkadaşı istisna olarak görüyoruz.

Japonya’da aileler senede en az 1 defa ülke genelinde tatbikat yaparlar ve bu günlerde herkes evinde değil, belirlenen toplanma alanlarında kalırlar. Belli bir süre yetecek kadar erzaklar mutlaka bu toplanma alanlarında bulundurulur. Toplanma alanlarındaki bazı oturaklar, altlarından kanalizasyona bağlıdır ve tehlike anında bunlar seyyar tuvaletlere dönüştürülebilir. Bazı banklar tüp bağlanarak kullanılabilen ocaklara dönüştürülebilir.

Can alıcı bir diğer nokta ise deprem anında camdan atlamak yerine dünya çapında kabul görmüş davranış olan ve yukarıdaki görselde de görebileceğiniz çök-kapan-tutun hareketini yapmak daha sağlıklı olacaktır.

Hepimiz güvenli yaşamak isteriz ve bunun için mümkün mertebe çaba gösteririz. Bu konuda çok faydalı dökümanlara sahip olan www.guvenliyasam.org sitesini incelemenizi de öneririz.

Kriz yönetimi afetlere hazırlık değil afet sonrası müdahale şeklidir

Ülkemizde daha çok gündem konusu olan konulardan kriz yönetimi, afet sonrası hızlı reaksiyon gösterebilme yetisidir. Maddelere ayıracak olursak etki analizi, müdahale, iyileştirme ve yeniden yapılanma olarak sıralanabilir. Peki ülkemizde meydana gelen bir doğal afet sonrasında etkilenen her insana ne kadar sürede ulaşılabilir.

Semineri diğer önemli konuşmacısı AFAD Kocaeli İl Müdürü Salim Tekoğul oldu ve bizi afetlere karşı devlet olarak hangi adımlar atıldığına dair bilgilendirdi. Kendisinin de bu konuda ne kadar bilgili ve duyarlı olduğunu biz inşaat mühendislerine göstermiş oldu. Öncelikle kendisini bu özverili çalışmalarından dolayı tebrik ediyoruz.

AFAD il müdürümüz öncelikli olarak risk yönetimi konusunda halktan gelen dirence dikkat çekti. Çünkü kimse kolay kolay düzenini bozup da olması gerekeni yapmak istemez. Bu hem maliyetli hem de bir süreç gerektirir. Dolayısıyla öncelikle risk yönetimine çok küçük yaşlardan başlanması gerektiği ve halkın bu anlayışla beraber yaşamayı öğrenmesi gerektiği sonucu ortaya çıkıyor.

risk yönetimi ve kriz yönetimi

Ülkemizde devletten önce vatandaş olarak henüz afetlere karşı hazırlıklı değiliz. Risk yönetimi öncelikli olarak bizlerden başlıyor. Bir afet meydana geldiğinde sizler gibi sizin yardımınıza koşacak insanların da öncelikli olarak kendi akrabaları ve yakınları bulunuyor.

Şöyle ki:

Bir afet meydana geldiğinde ilk dakikalarda tamamen kendi kendimize kalmak durumundayız. Bu bütün dünya, bütün insanlar için geçerli. Öncelikli olarak bizim bilinçli olmamız gerekiyor. Ardından diğer yardım unsurları devreye giriyor.

AFAD gönüllülüğü başvuruları devam etmektedir. Eğitimler almak ve bir afet durumunda yardımda bulunmak isteyenler için Koaceli AFAD web sitesi iletişim bölümünden başvurular alınıyor.

Ayrıca muhtarlıklardan afet meydana gelmesi durumunda toplanma alanları hakkında bilgi alabilirsiniz.

Bunlar da hoşunuza gidebilir...

2 Cevaplar

  1. nihat dedi ki:

    Maalesef ülkemizde afetlere karşı bir tedbirimiz yok. Evinde ilk yardım çantası olan vardır ama acil durumda hemen ulaşılabilecek yerde mi?

  2. admin dedi ki:

    2019 yılının son çeyreğinde yaşanan İstanbul ve Yalova depremleri sonucunda gördük ki ülke olarak bırakın büyük depreme, orta ölçekli depremlere bile tam olarak hazır değiliz.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.